BUGÜN MECLİS BİR YİĞİDİNİ UĞURLADI?
Meclis, bir saat önce uğurladığı,
acılı kalabalığın hüznünü devam ettiriyordu,
çığlığını içine gizleyen bir sessizlikte?
Ağaçlar hışırtısını kesmiş,
dallarında kırlangıçları susmuştu sanki?
Meclis, bir yiğidini uğurlamıştı?
Çalışanları, misafirleri, arkadaşları,
tanıyan-tanımayan herkes,
yastaydı bugün?
Keşkeler, ağızlara düşmüş,
satırbaşı olmuştu her konuşmanın?
Keşke, daha yakından tanısaydık?
Keşke?
Kıymetini, değerini daha çok bilseydik…
Keşke?
Ona olan sevgi ve saygımızı daha çok ifadelendirebilseydik?
Keşke? Keşke?
Nefes alırken ders verdiği, örnek olduğu insanlara,
nefes verirken de ders vermeye devam etti?
Yıllarca hücrelerde geçen yıllarını anlattı.
Masum, suçsuz ve isyansız…
“Devletle küs olunmaz” dedi…
Vatan, millet, bayrak sevdasını
yar diye sardı bağrına?
Körpe, genç, yaşlı;
gözyaşı döktü ardından.
Belki elini hiç sıkmadılar ama
Parke parke soğuk işledi onların ciğerine…
Seçim bitti ALPEREN,
Sandıktan sen çıktın?
Buram buram;
Vefa çıktı,
acı çıktı…
Sandıktan sen çıktın ALPEREN,
Zarf zarf pişmanlık çıktı.
Mühürler yüreklere vuruldu acı diye diye?
Sandıktan sen çıktın ALPEREN…
Yılların unutturduğu
heyecanı,
sevdayı,
umudu,
ölümsüzlüğü hatırlattın bize..
Sandıktan sen çıktın ALPEREN?
Damla damla gözyaşı olarak,
Yudum yudum acı olarak,
Keşkelerle eyvahlarla,
Sen çıktın sandıktan ALPEREN?